Navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ALİM İLE ÜLAMA |

Yazar Adı: Hasan Bıyıkbeyoğlu
Yazar İletişim: hbbey_079@hotmail.com |
ALİM İLE ÜLAMA
Bir varmış bir yokmuş, evel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken,ben nenemin beşşiğini tıngırmıngır sallar iken,böyle saçma bir zamanda,ayakların baş olduğu,başın içinde akıl olmadığı bir ülkede,başını arayan bir akıllı varmış. Bu akıllı bir gün, ülkenin payitahtına gideyim belki başımı orda bulurum diye yola çıkmış. Az gitmiş uz gitmiş,yolunu yitirmiş, şaşmış kalmış hava kararmış,bakmış görmüş bir it , it olan yerde adamda olur demiş düşmüş itin ardına, akıllı ya it gitmiş kendi gitmiş,dere tepe düz gitmiş, it yorulmuş,kendi solunmuş,tam vazgeçtim derken bir değirmen görünmüş.
Takatten düşen akıllı çalmış değirmenin açık kapısını, tak tak, kimse yok mu çok yoruldum imdat.
İmdadına içerden bir ses gelmiş, ey akıllı gir içeri, çık dama ordayım gel bak,akıllı şaşmış,içerdekinin kendisinin akıllı olduğunu nasıl bildi diye,girmiş hemencecik içeriye. Çıkmış dama ,bakmış karşısında sırıtan kel kafalı adama,yolcuyum,kayboldum tanrı misafiri kabul eder misin beni demiş.
Kel kafalı,otur akıllı otur,rahatına bak,önüne koymuş az pişmiş hamur bir yumak,uykusu gelmiş akıllının yatı vermiş damda,bir zaman böğrü dürtülmüş,kalk akıllı kalk, in aşağı az sonra yağmur yağacak,akıllı bakmış gök yüzene her taraf yıldız çıngayaz, gönülsüz inmiş aşağı,birden bir gök gürültüsü ,şimşek kovadan boşalırcasına yağmur yağmaz mı dam yıkılacak.şaşmış akıllı gık etmemiş, devam etmiş uyumaya.az zaman tekrardan dürtülmüş böğrü,kalk akıllı kal,sabah namazı vaktidir, abtez almaya bak.Akıllı yorgun,gözleri mahmur,almış abdestini kılmış namazını.
Kel kafalı değirmenci kahvaltıda koymuş akıllının önüne,akıllı doyurmuş karnını az pişmiş hamurla,hayretle gece olanları sormuş kel kafalı adama,demiş gece her yan yıldız çıngayazdı nerden bildin yağmurun yağacağını,gülmüş kelkafalı ey akıllı ormandaki çakkal uluyunca biliriz yağmur yağacağını,önlem alırız hemen,eyi demiş akıllı bunu anladım,etrafta cami minare yok,ezan sesi de duymadım,sen nerden bildin sabah namazı vakti olduğunu,yine gülmüş kel kafalı,seni bura getiren iti bildin mi, işte o it kuyruğunu diktimi göğe biliriz namaz vakti olduğunu.Akıllı şaşmış kalmış bu işe,e sağol değirmenci, çok şey öğrettin bana ,ben geri döneyim kendi harabama,bir memleketin alimi çakkal,ülaması it olursa,hayır gelmez bu ülkeden adama.
Bu kısayı Türkmenistanda deve güden ak sakallı bir bilge kişi anlatmıştı bana. Bende geçen,ne yalan söyleyeyim uykum kaçmıştı,yüreğim kararmıştı biraz,kendi kendime dedim,git camiye ,al abdestini kıl namaz biraz,geldim cami kapalı, kapıda üç yaşlı ihtiyar,dediler bekle müezzin gelir.az bekledim yan camide okunan sabah ezanını dinleyerek,müezzin efendi uykulu gözle geldi,aceleyle açtı cami nin kapısını,bir döndü baktı üç ihtiyara birde bana,hiç işiniz yok mu dercesine imamda bu gün izinli ya neyse diyerek kendi kendine söylenerek,minerenin kapısında asılı mikrafonu açtı ,alal acele yetişti yan camide okunan ezana,üç ihtiyar önde ben arkada,müezzin efendi kıldırdı farzı, sünneti kılmasak bi günahı yok dedi ,bitirdi namazı.
şaştım döndüm eve açtım televizyonu daldım habere, YÖK başkanı bu zıkımları kapatsak iyi olur demiş, kıyamet kopmuş.birden aksakallı bilge Türkmenin kısası geldi aklıma,vah zavallı ülkem ne de uydu bu kıssa sana,izinli diye camiye gelmeyen din adamı ülama, verdiği demeç söylediği sözle ülkeyi ve üniversiteleri karıştıran ,ilim adamlarının başına seçilen yök başkanı,alilimler alimi.vah zavallı ülkem vah ,yaşana bilmen için sana mutlak lazım aklı başında namuslu ALİM İLE ÜLAMA
HASAN BIYIKBEYOĞLU |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|